Ağız Yarası Türleri ve Tedavi Yöntemleri

Ağız yarası, birçok insanın hayatının mutlaka bir döneminde karşı karşıya geldiği bir sağlık sorunudur. Bazı kimseler ağız yaraları ile bir kez karşılaşırken diğerleri ise sürekli olarak ağız yarası sorunsalıyla karşı karşıya kalabilmektedir. Ciddi manada ağrıya sebep olabilen ağız yaraları, her yaştan bireyde görülebilmektedir. Ağız yaraları türleri ve tedavi yöntemleri ile ilgili olan bu yazıda ağız yarası belirtileri ve ağız yaralarının oluşmasındaki faktörleri geniş olarak inceleyebilecek ve ağız yarası nasıl geçer sorusuna en iyi tedavi yöntemleri ve teknikleri ile yanıt bulabileceksiniz. Bizle iletişime geçmek, Dent Dizayn Kliniklerinden randevu almak için lütfen bu linke tıklayın.

Ağız Yarası Nedir? 

Başta gençler olmak üzere yaşlıları dahi olumsuz yönde etkileyebilen ağız yaraları, yaşamın hemen hemen herhangi bir döneminde hiçbir sebebe bağlı olmaksızın da ortaya çıkabilir. İç yanaklarda, dilin tabanında ve ağzın ön tarafında( alt dudak arkası) görülebilen ağız yaraları,  1 mm’den az olacak şekilde küçük olmasına rağmen yarattığı semptomlar oldukça sancılı olabilmektedir.

Kendi kendine geçebilen ağız yarası için tedavi gerekmez iken kronikleşen ve yemek yemeyi dahi imkânsızlaştıran ağız yaralarının tedavisi, acilen yapılmalıdır.

Ağız Yarası Belirtileri Nelerdir? 

Ağız yaralarının belirtileri ağız yarasının başlangıcına, sonrasına yâda nedenine göre bağlı olarak değişebilmektedir. Fakat, ağızda oluşan bir yaranın oluşturabileceği genel belirtiler arasında ağız içinde yuvarlak yara görünümü, hassasiyet, diş fırçalama sorunları, ekşi yiyememe ve dolaylı olarak iştah kayıpları yer alabilir. Ayrıca; ciltte döküntü, lenf düğümü şişmesi, malaise durumu, ağız kenarındaki çatlaklar, ateşin yükselmesi ve dil, boğaz yâda karın ağrısı da yine ağız yarasının belirtileridir.

Ağız Yaralarının Oluşmasındaki Faktörler Neler?

Ağızda çıkan yaraların oluşmasında elbette sayısızca sebep sayılabilmektedir. En basit sebeplerden birisi olan yanağı ısırmak, ağız yarasının oluşmasına sebep olabilmektedir. Burada dikkat edilmesi gerekilen husus ağız yarasının görünümü, yarattığı semptomlar, iyileşmemesi ve tedaviye yanıt verip vermemesi olmalıdır.

Ağız yarasının oluşmasında rol oynayan unsurlarise aşağıda listelenmiştir:

– Anksiyete

– Badem, çilek, çikolata ve kahve gibi bazı yiyeceklerin sık tüketimi

– Ağız travmasına sebep olabilecek eylemler başta olmak üzere çeşitli sebeplerle ağız yarası oluşumu meydana gelebilir.

Hormonal Değişiklikler

Adet dönemlerinde ağız yaralarının görülme sıklığı hormonal değişikliklere bağlanmaktadır. Kadınlarda ağız yarası oluşumu işte bir anda dalgalanan hormonlarla ilgili olabilmektedir.

Sigara Kullanmayı Bırakmak

Ağız yarasının oluşmasındaki bir diğer sebepte sigara kullanmayı bırakmaktır. Vücudun kimyasalları bedenden atma çabası içerisinde iken ağız yarası oluşumu, dışarıya verilen normal bir tepki olarak kabul edilir. Tamamen geçici olan bu durum, kısa sürede sona erecektir.

Ağız yarasına sebep olabilen diğer tıbbi nedenleri de göz önünde bulundurmalı ve ağız yaraları tedavisi için doğru bir planlama yapılmalıdır.

Vitamin B12 eksikliği

 Kırmızı kan hücrelerinin yapılmasına yardımcı olan B12 vitamini, sinir sistemini sağlıklı bir şekilde ayakta tutmaktadır. Sinir sisteminin beslenememesi sonucunda yorgunluk ve ağız yaraları gözlemlenebilmektedir.

Demir Eksikliği

Kırmızı kan hücrelerine oksijen taşıyan demir, vücutta eksikliğinde “uyuşukluk” haline sebep olur. Ağız yaraları ve ciltte kapanmayan lezyonlara sebep olabilen demir eksikliğinin mutlaka çözümlenmesi gerekmektedir.

Çölyak Hastalığı

Buğday, arpa gibi gıdalara karşı hassasiyet gösteren Çölyak hastalarında sık sık ağız yaralarına rastlanabilmektedir. Bu durumda, glütensiz beslenme ile kısa süre içerisinde ağız yaraları sone erdirilebilir.

Reaktif Artrit

Vücutta meydana gelmiş olan başka bir enfeksiyona karşı oluşan bir reaksiyon olan reaktif artrit sonucunda iltihaplanma ağıza yayılabilir ve doğal olarak ağız yaraları oluşabilir.

İlaca Karşı Reaksiyon

Ağız yaraları, ilaçlara karşı bir reaksiyon olarak da ortaya çıkabilmektedir. Non streoid antiinflamatuar, niconrandil, beta blokerler vb. örnek olarak sayılabilir.

Ağız Yarasına Sebep Olabilen Hastalıklar 

Bazı hastalıkların ne yazık ki ağız yarasına sebep olabildiğini söylemekte fayda var. Anemi, Herpes simpleks enfeksiyonu, gastrointestinal hastalıklar, farenjit, suçiçeği ve enterovirüs gibi çeşitli hastalıkların “ağızda yara oluşumuna” zemin hazırladığı bilinmektedir.

 Ağız Yaraları Türleri Nelerdir? 

Ağız içi yaralarının çeşitlerini saymak mümkün olmamakla birlikte her biri farklı görünüm ve belirti verebilmektedir. Genel olarak enfeksiyona bağlı oluşan ağız yaraları, kimi zaman bulaşıcı hastalıklarla da ilgili olarak meydana gelebilmektedir.

Ağız yarası çeşitleri arasında sayabileceğimiz ağız içindeki kitleler ağrılı olmakla birlikte kanamalara da sebep olabilmektedir. Eritroplazi olarak bilinen kabartılı lekelerde ağız yarası zannedilmekte ve erken tanısı geciktirilebilmektedir. Oysaki eritroplazi ağız içi habis tümör çeşitlerinden birsidir.

Ağız içinde beyaz leke ise pamukçuk olarak bilinmektedir ve ağız içinde bölük pörçük olarak bulunur. Ayrıca lökoplazi ve frengi de yine ağız yarası oluşumu tetikleyebilmektedir.

Ağız Yarası Tedavisi Nasıl Yapılır?

10 ila 14 gün içinde kendiliğinden geçebilen ağız yaraları, bazen “tedavi” ile çözümlenmesi gereken durumlara sebep olabilir. Şiddetli ve acı verici bir hale dönüşen ağız içi yaraları; günlük yaşantıyı olumsuz etkilediği anda tedavi edilmelidir. Ağız yaralarının sebebini tespit etmek içinse ilgili brnaşın uzman doktoruna görünmek iyi bir seçenek olabilir. Böylece, ağız yarası türleri belirlenir ve ağız yarası için en iyi tedavi yöntemleri denenir.

Ağız yarasına sebep olabilen hastalıkların da tedavisi yapılarak ağız yarasının doğal olarak çözüme kavuşturulması sağlanabilir. Böylece, hem hastalığın tedavisi yapılırken hem de ağızdaki yaraların ekstra müdahaleye gerek kalmaksızın tedavisi yapılabilir. Örneğin; kadınlarda ağız yarası olgusuna sebep olabilen hormonal değişiklikler de yine çeşitli ilaç destekleri ile çözüme kavuşturulabilir. Hormonal dalgalanmaları çok fazla olan kişilerde tekrarlayan ağız yaralarının çözümü ancak hormon tedavisi ile mümkün olacaktır. Çünkü, içeriden gelen problemi tedavi etmedikçe dıştan ağız yarasını tedavi etmek mümkün olmayacaktır. Bu nedenle, doğum kontrol başta olmak üzere çeşitli hormonal tedaviler uygulandığı zaman ağız yaraları kendiliğinden yok olacaktır.

İlaçla Tedavi

Diş uygulamaları sonucunda meydana gelen ağız içi yaralarının tedavisi kimi zaman diş uygulamasını sonlandırmak olabilir. Aynı zamanda yine diş doktorunun önereceği ilaçlarla da kısa sürede ağız yaraları yok edilebilir.

İltihabı azaltmaya yardımcı olan kortikosteroidler, ağız içindeki yaralardan doğan ağrıları dindirebilmektedir. İyileşme sürecini de hızlandıran bu ilaçlar, sprey yâda gargara formlarında satılmaktadır. Ayrıca antimikrobiyal ağız yıkama suları da ağrılı ağız yaralarının geçirilmesi sürecinde etkin olarak kullanılmaktadır. Antimikrobiyal ağız yıkama suyu olarak satılan ilaçların birçoğunda dişte lekelenme görülebilir ki bu geçici bir durumdur. Lekelerin önlenmesi içinde gargarayı kullanmadan önce dişlerin fırçalanması önerilebilir.

Ağız yaralarının çok ciddi acı ve ağrı hissine sebep olması halinde doktor, ağrı kesici ilaçları sizlere reçete edebilmektedir. Gargara, sprey, pastil ve jel formunda bulunabilen ağrı kesici ilaçlar, belirli dozlarda alındığında “ağız yarasını geçirmek” konusunda sizi tatmin edecektir.



Diğer Yazılarımıza Göz Atmak İçin Aşağıdaki Butonları Kullanabilirsiniz